En çok AIDS konusunda merak edilen nasıl bulaştığıdır?
Bu yazımızda AIDS'in bulaşma yolları hakkında merak ettiğiniz tüm soruların cevaplarını bulacaksınız.
HIV/AIDS bulaşması konusunda en sık sorulan sorular şunlardır;
Hiv virüsü, kandan bulaşır; HIV / AIDS ’li kişiden alınan kan veya kan ürünleri, doku veya organ nakliyle, korunmasız oral, anal ve vajinal cinsel ilişki ile hamileliğinde HIV taşıdığının farkında olmayan anneden bebeğe bulaştığı gibi doğumdan sonra anne sütüyle de bulaşır.
HIV virüsü taşıyan bir kişi ile cinsel ilişkiye girerken korunmamak, cinsel ilişki sırasında iki taraftan birinin aids / hiv dışında farklı bir cybh hastalığı varsa ( klamidya, herpes, bel soğukluğu, frengi, hepatit gibi ) aids bulaşma riski daha da fazla artmaktadır bunun sebebi; Aids belrtileri yazımızda da belirttiğimiz gibi diğer cybh hastalığı taşıyan bireylerin savunma sistemlerindeki hasar o bireyi hiv / aids için daha da savunmasız hale getirir. Cinsel organlarda deri, doku zedelenmesi var ise aids bulaşma riski çok daha fazla olur.
HIV virüsü taşıyan kişiyle yaşanılan cinsel ilişkinin şekline göre ( oral seks, anal seks, vajinal seks ) risk değişmektedir. Aidsli partnerin hastalığının hangi evrede olduğu da bulaşma riskini değiştirmektedir. Adetli kadınlarla cinsel ilişki aids bulaşma riskini her 2 partner için de arttırır. Çok sayıda farklı eşlerle yaşanılan korunmasız cinsel ilişki HIV/AIDS bulaşma riskini arttırmaktadır.
( erkekten kadına mı, kadından erkeğe mi? )
Korunmasız tek cinsel ilişkide aids bulaşma riski tam olarak bulaşır veya bulaşmaz denilemez yani kesin bir şey söylenememektedir ancak HIV/AIDS için erkekten kadına geçiş olasılığı, kadından erkeğe geçiş riski daha yüksektir. HIV pozitif olan bir erkeğin spermlerinde de HIV virüsü bulunmaktadır. HIV virüsünün çoğalmayı başlatabilmesi için kan dolaşımına girmesi gerekmektedir. Vajina çeperindeki ufak yarıkların virüsün kan dolaşımına girmesindeki esas yol olduğu tahmin edilmektedir. Bu çalışmalar göstermektedir ki; kadınlar tek bir cinsel temas sonrası infekte olmaya erkeklerden daha yatkındırlar.
Vajinanın iç doku yüzeyi, penisin yüzeyinden daha fazla olması nedeniyle vajinanın penise göre çok daha fazla enfeksiyona maruz kalmaktadır.
Afrika kıtasında yürütülen bazı araştırmalar, erkeklerde HIV ile Herpes yani genital ülser varlığı arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Araştırmacılar, erkeklerdeki herpesin genital ülserlerin tıpkı vajina çeperlerindeki yarıklar gibi virüsün kan dolaşımına girmesini sağladıklarını ileri sürmektedirler. Fakat HIV/AIDS bulaşması Ancak, HIV’in geçişi için mutlaka herpes yani genital ülser bulunması gerekmemektedir.
Bir araştırma yapılmıştır, bu araştırmaya göre hiv virüsü bulaştığı andan itibaren spermler incelenmeye başlamıştır. Bu araştırmada hiv virüsü ile enfekte olmuş 3 kişi kullanılmıştır. İlk klinik belirtiler ortaya çıktıktan sonra 4 hafta süresince, zidovudin kullanımından bağımsız olarak, birden fazla laboratuvar tekniği ile inceleme sonucu HIV saptanmıştır. Yeni infekte olmuş bir kişinin HIV ’i başka bir kişiye sperm yolu ile ne zaman bulaştırabileceği bilinmemekle birlikte, HIV virüsü taşıyan bir erkek her her an HIV ’i bulaştırabilir diye kabul edilmektedir.
Spermlerinde hiv virüsü bulunan erkeklerden hamile kalmak isteyen sağlıklı kadınlar için ciddi riskler bulunmaktadır. Hiv virüsü taşıyan sperm döllenme sırasında büyük ihtimalle virünü kadına bulaşmasına neden olacaktır.
HIV ile enfekte olan bir partnerle girilen tek bir vajinal ilişkide HIV infeksiyonu kapma riski tam olarak bilinmemektedir. Avrupa’da yapılan geniş çaplı bir araştırmanın sonucuna göre bazı tahminler yapılabilmektedir. Bu araştırma kapsamında 304 HIV negatif kişi ve partnerleri değerlendirildi. Bu kişilerin tek risk faktörleri HIV infekte partnerleri ile cinsel temasa girmeleriydi. Bu kişilerin 196 ’sı kadın ve 108 ’i erkekti. Bu çiftler ortalama 20 ay boyunca izlendiler ve HIV infeksiyon varlığı açısından test edildiler.
Araştırma sürerken bu çiftlerden %40’ı cinsel temaslarına son verdikleri için araştırmadan çıkartıldılar. 256 çift çalışma süresince en az üç ay süre ile cinsel aktivitelerine devam ettiler. Araştırma boyunca çiftler toplam 15.000 kez cinsel ilişki kurdular ve incelendiler.
Çiftlerin %48’i düzenli olarak prezervatif kullanırken, diğerleri ya düzensiz kullandılar ya da hiç kullanmadılar. Düzenli olarak prezervatif kullanan çiftlerden hiç birinin eşine HIV infeksiyonu bulaşmadı. Düzensiz olarak prezervatif kullananlar incelendiğinde, HIV infeksiyonu bulaşma oranı yaklaşık olarak her 1.000 ilişkide 1 olarak saptandı.
Aidsli partner asemptomatik dönemde ise risk 1.000’de 0.7, AIDS basamağında ise bulaşma riski 4 kayına çıkarmaktadır. Bu araştırmaya göre erkekten kadına bulaşma oranı ile kadından erkeğe bulaşma oranı arasındaki fark ölçülememiştir. Ancak, diğer araştırmalar göstermektedir ki; her cinsel temasta erkeğin kadını infekte etme riski, kadının erkeği infekte etme riskine göre iki kat daha fazladır.
Bu araştırma sonucuna göre; genital ülserler AIDS bulaşma riskini arttırmaktadır, genital ülserler, genital ülseri olmayanlara göre HIV infeksiyon riskini 5 kat artırmaktadır. Genital ülserlilerin oluşturduğu bu grupta 24 ay sonunda toplam bulaşma oranı çok yüksek bir oran olan %40 olarak tespit edilmiştir.
Prezervatif kullanmadan yapılan anal ilişki, prezervatif kullanılarak yapılan anal ilişkilere oranla daha fazla risk taşımaktadır. Prezervatif kullanmadan anal temasa giren çiftlerin 24 ay sonunda bulaşma oranı yaklaşık %28 olarak bulunmuştur.
Bu araştırmaya göre; boşalmadan önce geri çekmenin aids bulaşma riskini önemli oranda azalttığını göstermiştir. Tüm cinsel ilişki türlerinde %50 oranında geri çekme metodunu uygulayan çiftlerde, bu metodu uygulamayan çiftlere göre riskleri 5 kat daha az olarak bulunmuştur.
Ayrıca, 39 çift vajinal cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanmışlar ancak oral ilişkiye de girmişlerdir. Bu grupta hiç aids bulaşması olmamıştır. Bununla bu araştırmaya dayanarak, korunmasız yapılan oral ilişkinin HIV infeksiyon riski taşımadığı söylenemez. Çünkü araştırmaya dahil olan çift sayısı, böyle bir sonuca varmak için yeterli değildir.
Bu araştırmanın, uzun bir süre boyunca aynı partnerle cinsel ilişkide bulunan kişiler üzerinde yapıldığını hatırlatmamız gerekir. Birden fazla değişik partnerle korunmasız cinsel ilişkiye giren kişilerin, değişik bulaşma riskleri altında oldukları çok açıktır. Sonuç olarak, tek eşliliğin ve prezervatif kullanımının cinsel temas sırasında virüsün bulaşmasını önlediği çeşitli kanıtlarla desteklenmektedir.
HIV virüsü vücudun dışında yaşayamayacağından aslında bulaşması zordur.
Copyright © 2022 Mavi Laboratuarlar Grubu
Bu internet sitesi Mavi Laboratuarlar Grubu tarafından hazırlanmaktadır. Bu internet sitesinde yer alan içerik sadece bilgilendirme amaçlı olup, herhangi bir şekilde tıbbi öneri verme veya herhangi bir hekim-hasta sağlama amacı ile oluşturulmamıştır. Sitedeki bilgilerin, hekim muayene ve konsültasyonu sonucu sağlanan bilgilerle kıyaslanamayacağı kullanıcılar tarafından göz önünde bulundurulmalıdır.